" Öncelikle, karşılaştığım, konuştuğum hiçkimsenin, kendisine aydınlatılmayı bekleyen insan muamelesi yapılmasını istemediğini gördüm. Yani, sokaklarda bilinçlendirilecek, aydınlatılacak, uyandırılacak, silkinip kendisine getirilecek insan kalmamış. Bu yüzden 70’lerin, hatta 90’ların insan profiline hiçbir yerde rastlayamıyorsunuz. Elbette öyle insanlar da var ama onlar da öyle oldukları için fena halde mutsuzlar ve bir şeyleri kaçırıyor olduklarına dair hisle kendi çıkış yollarını arıyorlar. Televizyonlardaki talk show programlarını ya da internetteki sosyal paylaşım sitelerini takip ederek çağın ruhunu bir yerden yakalayabileceklerini sanıyorlar. Çünkü gündelik hayat denilen şeyin cazibesi öylesine artmış ve öyle kapsayıcı bir hale gelmiş ki, internet bağlantısı ya da cep telefonu olmayanların kayıp insan muamelesi gördüğü zamanları yaşıyoruz. Herkesin hem her şeyden, hem de hiçbir şeyden haberi olmadığı tuhaf zamanlar… " Bülent Usta'nın Tuhaf Zamanlar yazısının tamamını okumak için tıklayın.
" Peki, 'Madem öyle bu yeni sınıfa halkın verdiği % 50 desteğe ne diyeceksin?' diyeceksiniz. Kanımca bu 'kervana son hücum'dur. Son okçuların da yerini terk etmesidir. 'Zeval'in kaçınılmaz dönümü için güneşin tepme noktasına çıkmasıdır. Kaybettiklerinin kazandıklarından daha değerli olduğunu anladıkları gün bunu bizzat tadarak görecekler. [ ... ] Bu saflaşmada her şey birbirine karışıyor, yeniden şekilleniyor. Dünün muhalifleri bugünün statükocuları, dünün mazlumları bugünün zalimleri, dünün yoksulları bugünün zenginleri, dünün muktedirleri bugünün ezilenleri haline geliyor. Dünün merkezi bugünün çevresi, dünün 'yalınayaklısı' bugünün tesbihli monşeri' oluyor. " İhsan Eliaçık'ın Kervana Son Hücum yazısının tamamını okumak için tıklayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder