2 Ağustos 2011 Salı

Ali Özgür Özkarcı'dan yeni bir şiir.


(Sultan Galiyef)

Vakasız Nüvis: Sen bir türlü sevilmemiş Galiyef
Suç bizde olabilir bak dinebiliriz.
İnebiliriz hemen Davutpaşa durağında tramvaydan
Aktarma yaparız bir concordla belki
Doğru bir hazara hızarlarımızla (ama ne saçma!)

Atmacamızı bağladık sonra kaybolmaktan korkmaktan.
Atmacamızı bağışladık.
Radyolarda Bakü Kongresinin
Lehçesiyle akrabalık.
Hepsi imha tutanaklarında var.
Nedense aynı şekilde
Tatarca bir tartarlık için de geçerlidir.
Ankara’da hep kulakları tırmalar.
Midesi bulanır Kuvva-i Seyislerin
Kopan bir bağlantı.
Tatarca bir frekansa Ankara’da
Nedense ne zamandır hiç gerek duyulmamış.

-Kazan’da bir köy öğretmeni
Öyle alelade. Öyle sakin.
Öyle gönderilmemiş köy okullarına
Tepeden inme bir aydıncıklanma için.
Öyle kendiliğinden.
1882’de Elbimbetova’da doğmuş.
1905 devriminde kütüphanede memur.
1911 civarında Ufimsky Vestnik’te yazar.
Suhu’dur, Karmaskalinis’tir müstearlarında.
İnsan biraz kendine bakmakla kırıntılarını birleştirir.
Dergilerdeki müstear değişikliklerinde görülebilir.
Bu yüzden Kölge Baş, Rus Öğretmeni, Halkoğlu boşuna
                                                        [ değildir.
1913’de Ruza Cihanova ile evlidir.
1918’de kayıtlara göre boşanmış.
Yıkıklarda imzaları bekletilen
Ethem Nejat, Togan, Suphi gibi.
Biraz dağınıklığı toparlamak için.
Kavgalar hep incelikli ve müsaittir.

Vakasız Nüvis: Rötarlı bir hayalettin bizim için
Avrasya’dan Anadolu Asyalarına uzanamamış.
Arşivlerin nemli sayfalarında gezilebilir.
Bir rötarla Attilâ İlhan dolaştırdı
Tuttu elinden gezdirdi ne çare?
Salon solunda terk edildin.
“Hain”lik geçiyor senin de istikbalinde.
Sonunda bir Gürcünün karşı-devrimci damgasında

-Salon solunda filan geç bunları bunlar tıraş, vakasız!
“Dar alanda kısa milliyetçileşmeler”e karşıdır.
Ama yine de neticede..
Üçüncü Dünya Kazan’ında talih olmuyor.
“Müslümanların kaderlerini tayin hakkı” devşirilmiş bir tez.
“Koloni Devrimi”nin inşasında ruhsatsızdır.
Öyledir koloni devrimlerinden
Anadolu’nun KOBİ devrimlerinde
Seyretmek şimdi.
Mevzuatta eksiklik fark ediliyor.
Buna şimdi “yeşil kuşakla” Range Rover’lara binmek deniyor.

1928: Bu yılda muhtemelen herkes gibi
Olağan bir karşı-devrimcidir.
Bir hapishanede öldürüldüğü ifade ediliyor.
1930'lar: Kurşuna dizilmek için yahut toplama kampında ölmek
                                                      [ için uygundur.
Buradan öyle görünüyor.


[ Özkarcı'nın hazırladığı yeni kitabından. ]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder