“Her küçük-burjuvanın temel özelliği kendisinin ‘bir tek’, ‘eşsiz’ olduğuna inanmasıdır. Bu yüzden o, her törende bulunur. ‘Bütün düğünlerde nişanlı, bütün cenazelerde ölü’ olan odur. Devletin ve toplumun kendisi ile birazcık ilgilenmelerini, kendisine ‘insanca’ muamele edilmesini ister. Duygularını anlatmakta özgür, komşunun usareleriyle geçinmekte yine tam bir özgürlük sahibi olmak başlıca sorunudur.”
Maksim Gorki'nin Küçük-Burjuva İdeolojisinin Eleştirisi yazısını okumak için tık.
6 Ağustos 2011 Cumartesi
Taşra burjuvazisinin parakazandırılmışlığına “özgürlük”, batıcı okumuşların boktansızlık arayışına “eşitlik”, yarı okumuşların eski dünyayı yeni yeni keşfetmelerine “yenidünya”, kimlik edinme makinesine günde on defa girip çıkmaya “politik duruş”, plütokratik düzene “demokratik düzen”, çapulcunun yükselişi karşısında ekonomik olarak zora giren adamın dekadansına “darbecilik”, direnme gücüne “bölücülük”, dışarıda kalanı ezip geçme gözdağına “ezberbozma”, hiçbilmeyenlere “cesur insan“, büyük yalancılığa “gerçekçilik” - büyük imaya “imasızlık”, başın arkasında saklanan altın torbasına “türban”, öfkeye “açılım”, dikelmiş fallusa “alçakgönüllülük” [...] dendiği bugünkü günde delirmemek için dönüp dolanırken aklıma bir yazı geldi, aradım, buldum, internette varmış:
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
link yasaklı, çalışmıyor!
YanıtlaSilmodeamoda
link çalışıyor.
YanıtlaSilbaşka bir şey var ama çalışmayan: kimlik edinme makinesi, belli ki bu makine kendini tamir edecek kişilikli bir ustanın epey uzağına düşmüş.
YanıtlaSilbu linkte kitabın tamamı var.
http://twitter.com/#!/__mustafayilmaz/status/99965993044033536
YanıtlaSildövelim o zaman biz bu gorki'yi. :) o da "pürüzsüz" değilmiş meğerse. hiç yakışır mı bu pürüzsüzlük çağına?
YanıtlaSil
YanıtlaSilben basit bir pürüz demedim. belki öyle değildir, vera da pürüzlü diyenler var. pound'un da pürüzü büyüktü. hatta
nazım'da da büyük pürüz bulanlar var. bu mahkeme böyle sürer. pürüzsüzlük/hatasızlık/boktansızlık arayışı son kararı ben veririm diyen bir gladyatör anlayışıdır, çağımızın kibirli bir arayışıdır, galiba bir yerlerde buna politik doğruculuk diyorlar. gorki gibi adamlar anlamak için varlar, yargılayıp yargılayana kimlik kazandırmak için değil. pürüzsüzlük arayışı da bence tam bir küçük burjuva anlayışı. kusura bakmasın mustafa yılmaz. ben dünyaya anlamak için bakıyorum, son noktayı koyup rahat uyumak için değil.
Hocam selamlar,
YanıtlaSilSitenize ilk mesajımı gergin bir polemikçi edasıyla yazmak istemezdim ancak bu sözleri bana söylediğinize göre cevap vermek durumundayım.
Naçizane fikrime göre kültürümüze yerleşmiş şöyle çarpık bir anlayış var. Tarihsel kişilikleri ne yaptıklarından ziyade, ne dediklerine göre değerlendirme eğilimindeyiz. Gorki şunu yazmış, bunu yazmış. Bunlar da önemli elbette. Ama daha önemlisi bir insan olarak en kritik dönemeçlerde nasıl bir tavır takındığı, ne tip alçaklıkları sindirebildiği, nasıl bir vahşete olur verdiğidir. Tersten bir örnek: Bundan elli yıl sonra kimse başbakanını seven çocukların "demokrasi" söylemlerine bakmayacak, Hopa konusunda nasıl bir tavır takındığına bakacak.
Gorki'yi veya başkasını yargılamak benim işim değil ama insanların köle olarak zorla çalıştırıldığı bir politik cezalandırma ve ıslah projesine (http://en.wikipedia.org/wiki/White_Sea_%E2%80%93_Baltic_Canal) kalemiyle destek veren bir adamın küçük veya büyük burjuva hakkında ne söylediği bana pek ilginç ve anlamlı gelmiyor. Nazım'a de gelmemiş olacak ki, Gorki'nin ölümünden yıllar sonra merhumun karısına bile bunun hesabını sormaya kalkmış. Neden? Çünkü o da aynı sizin gibi dünyayı anlamaya çalışmış. Nasıl olur da böylesi bir insanlık abidesi, bir edebiyat devi böylesi bir rezaletin parçası olabilmiş diye kendine sormuş. Cevabını da bulamamış. Bu soruyu ben de soruyorum kendime, ben de anlamıyorum. Çünkü sizin de işaret ettiğiniz gibi aynı Nazım Çeka başkanını, Lenin'i şiirlerinde yere göğe sığdıramıyor. Öte yandan, Gorki'nin adını gördüğüm her yerde Makar Çudra'dan İhtiyar İzergil'den, Klim Samgin'den evvel “Çalışın, çalışın” diye sırtlarını sıvazladığı idamlık “küçük burjuvalar” geliyorsa benim suçum mu? Gorki seksen yıl öteden bize akıl vereceğine önce adının üzerindeki bu ebedi lekeyi temizleseydi keşke.
Çeviriyi tamamladığımda linkini size de iletebilirim arzu ederseniz. Saygılarımla.
Mustafa
siz olan bitenden çok eminsiniz. wiki bile emin değil, ama siz eminsiniz. "ebedi leke" diyorsunuz. çünkü lekesizlik sizin için çok önemli. çünkü sanırım siz bir "politik doğrucu"sunuz. ben öyle yapmam. lekesizliği "elini bulaştırmama" olarak anlarım. elini bulaştırmayan haliyle kirlenmez. gorki gibi bir yazar, nazım gibi bir yazar, pound gibi büyük bir beyin, hamsun gibi bir kurt, peyami gibi bir insan ruhu sarrafı, twain gibi bir mizahçı [ örnekler yüzlerce ] nasıl olur da ideal olanı ararken bu durumlara gelmişlerdir? bu soruyu soruyorsanız, o zaman sizinle beraberim, birlikte cevap arayabilirim. ama 7 ağustos 2011'in değerlerini "ebedi" sayıp, gorki'de "ebedi" bir leke var derseniz anlaşamam. ben politik doğrucu değilim. yanılmış - habersiz bir gorki'yi, nazım'ı, pound'u, hamsun'u vb. lekesiz, steril yazarlara tercih ederim.
YanıtlaSillinki bekleyeceğim. selamlar.
Merhaba;
YanıtlaSilAktardığım alıntıyla - pek istemeden - tartışmayı başlatmış durumda görünen kişi olarak Ahmet Güntan'ın son yorumuna gayriihtiyari katılıyorum. Mustafa Yılmaz'ın notunu bir dipnot olarak düşünmüş, alıntılamıştım salt. Örneğin Albert Speer'in imgelemini takdir edip onun Hitler dönemindeki durumunu unutmamak; Hikmet Kıvılcımlı'yı her daim minnet, saygı ve sevgiyle anıp onun orduya devrimci rol biçebilmesini kabul etmemek; Abdülbakî Gölpınarlı'yı çok sevip, tasavvuf üzerine yazdıklarını okuyup (anlamaya çalışıp) onun 1930'lardaki milliyetçi/Türkçü söylemi destekleyen ders kitabını benimsememek gibi. Yalvaç değilim, ilk taşı atabilecek kişi hiçbir yerde, hiç değilim. Ama Gorki'nin küçük burjuva eleştirisini doğru bulmak ile Gorki'nin - Mustafa Yılmaz'ın belirttiği - edimini (yanlışlarını) yanlış bulmak birlikte varlar. Herkes kendi cehenneminde, cennetinde yanar/yunar; bu, Gorki'den yararlanabileceğimiz gerçeğini / olgusunu değiştirmez. Gorki'nin her yaptığına kefil olmamızı gerektirmeyeceği gibi.
Esenlikler...