Sorular çok:
Türkiye'de bütün Kaptan Ahab'ların av alanı acaba neden [ futbolun yanısıra ] siyaset oluyor?
Niye şairler teker teker birer köşe yazarına, yönetmenler siyasi demeç merkezine, edebiyat yazarları birer siyaset felsefesi meraklısına dönüşüyor?
Niye [ şiirin, filmin, yazının ( istenirse bayağı keskinleşebilecek ) eleştirelliği ile yetinmeyip - hatta neredeyse onu unutturacak kadar geride bırakıp ] başka insanlara [ bizi düzeltecek ] doğruyu günlük siyaset takipçiliğiyle göstermeye [ gece gündüz bu işin nöbetini tutacak kadar ] meraklı - hevesli olunuyor?
Niye içinde bastırmak mecburiyetinde olduğu kaba şiddet ne kadar büyükse karşımıza o kadar fazla düzgünlük / kusursuzluk meraklısı - kimseyi incitmez etmez bir düzgün dünya savaşçısı centilmen çıkıyor?
Niye bu kusursuz düşüncelerin kusursuz centilmeninin etrafı her zaman [ denize dökülmezse ülkeye rahat gelmeyeceğinden emin olunan ] düşmanlarla dolu?
Niye dava taşları her zaman gediğine konuncaya kadar mücadele etmeye and içecek kadar sert?
Hepimiz niye siyasette / düşüncede bu kötücül [ malignant ] narsisizmin kibritini çakıp onu ateşlemeye / beslemeye bu kadar eğilimliyiz?
Hadi onların bu yaşamsallığı kişilik üzerinde güçlü bir egemenlik kuran mafya benzeri içsel bir çeteyle açıklanabilir, ama bizim onların bu içsel çetesine bu kadar gönüllü hayat vermemizin açıklaması nedir?