"Şiirin açtığı alan, yazma süreci ve şiirin kendisi, yaşamın ilk evrelerinde ruhsallığı kurucu nitelikte olan, ihtiyaç ile ihtiyacın karşılanması arasındaki o boşluğu durmaksızın işleyerek kelimelerle dönüştürür ve ruhsallığa katılan yeni anlamlar üretir. Şairlerin yeni ve daha iyi bir dünya özlemiyle yazması sanırım bu yüzdendir. Şiirin yazılma ve okunma süreci dünyaya dair temel başka pek çok şey gibi adalet duygusunun da durmaksızın onarılıp, gözden geçirilip, yeniden, yeniden kurulması anlamına gelir. Bunun şiirin konusuyla bir ilgisi yoktur. Sadece şiirin oluşturduğu geçiş alanında bulunmaktan kaynaklanır; kendi ile ötekinin varlığını, ben olanla ben olmayanın ilişkisini tekrar tekrar tecrübe edip gözden geçirmekle ve hep daha iyi bir biçimde yeniden kurmakla bir ilişkisi vardır."
Şiir ve Adalet Duygusu adlı yazının devamını Nilüfer Güngörmüş'ün blogu atomların sırrı'nda okuyabilirsiniz.