22 Aralık 2013 Pazar

[ Emily Kendal Frey: Bir Tiran Bilişsel Benlikte Hükmünü Arıyor ]

Kaliforniya’da köşe bara gittik ve ben cüzdanımı kaybettim
Uğradığımızı hatırlıyorum
Ve belki birinin garajına yaslanıp öpüştüğümü
Şehir kaldırımlarına düştüm
Kaliforniya’da ve başka yerlerde
Ağaçlar bana şefkatle baktı
Sanıyorum
Beni sevmiyorsun çünkü annen seni sevmedi
Bu denklemi anlıyorum
Bu arada mutfakta yağ alev alıyor
Yumurtalar için iki kez yağ ısıtıyorum
İkisinde de yağı yakıyorum
Sadece gözleyin diyorum
Öğrencilerime, olanı tanımlayın
Uçakta yanımda oturan kadın
Cüzdanındaki resimleri cebine aktarıyor
Olur a ölürüz diye
Gözlerim kapalı ağlıyorum ve yanımdan Peri geçiyor
Bilinçaltı bizi akıl hocamıza götürüyor
Çocukluk şartlarına
Merak ediyorum örümcek var mı
Burada, halıda ya da koltuklar arasında
Böcekli bir yer kat
Kat daha samimi
Okuduğum kitaba göre
Bizimki dünyevi bir kriz
Öyle ki eylemlerimizle egemen olmayı
Bırakıncaya kadar içinden çıkamayacağız
Varolmanın

Tırnaklarım
Çürümüş şeftali renginde
Orcas Adası’nda Anayasa Dağı’nın tepesinde taş bir kule var
Bazı günler uzaktan gözüküyor, sıra
Sıra dağlar ve çam kaplı gövdeleri
Kafamda
Ölüm provası yapıyorum
Kendimi tepeden atıyorum
Uçak yol alıyor bu ülkenin
Hüzmeli güneşine doğru
Mexico’da okyanusa bakan kil bir yapıda uyudum
Rüzgarı sürekli duyabiliyordum
Senin için ortası delik teneke bir kalp aldım
Sırt çantamda getirdim
Yatakta Yaşlanınca benimle dalga geçme 
Tamam mı? dedin
Yüzünü düşündüğümde
Kendimi düşünmek zorundayım
Dizimi tutuyorsun
Ve şimdi seni inceliyorum
Şimdi arıyorum ve sefil korkuyla
Karşı karşıya kalıyorum
Ben bir hayvanım
Ağaçlar yatak odası
Gevşe diyor bir ses bana
Tuvalete giden biri yanımdan geçerken
Onlar tanrının iyi kalpli yüzü diye
Kandırıyorum kendimi
Kutsalın gözlerine
derinden bak
Ne kadar güzel değil mi
Geleceğe baktığına
İnanmak

A Tyrant Seeks Conclusion in the Known Self