[ Senin düşüncelerini ifade ettiğini sandığın şey, haraşo. ]

Sıradanlık için ilk kurnaz adım içinde dolaşabileceği dili bulmak. Dili buldum mu gerisi gelir diye düşünüyor Sıradan. Dili buldum. Dili buldum. Seviniyor. Aslında dil diye bulduğu şey bir üslup, ondan sonrası tıkır tıkır akıyor, üslubun gereğini yerine getirdikçe yeni düşünceler bulduğunu sanıyor, halbuki yaptığı bir haraşo. Meramı sürekli konuşmaktır, üslubu olan bir meddah gibi gününü güzel okşayanı var mı? Sıradanlık deneye karşı oluyor, çünkü deney gelip haraşoyu bozuyor, haraşo bozuldu mu düşünceleri çözülüyor. Halbuki deney çözükle başlamayı göze aldığı için yol boyu haraşodan daha fazla düşünce toparlıyor. Sıradan, haraşo için önüne bakıp dururken, deneyci sıkılıp başını kaşıyarak öne / açığa bakıyor.