19 Şubat 2011 Cumartesi

Nasıl olabiliyorsa, hâlâ bir Omo var.

Bloğu açmadan önce bir kaç arkadaşıma gösterdim. Tepkileri olumlu ama oybirliği sağlayan birinci eleştiri "acaba kendimle ilgili çok fazla şey mi koymuşum" bloğa. Evet, ne de olsa burası benim için bir depoydu, koydum. Bakıyorum, yarısından fazlası hakaret, o yüzden içim rahat, 300 kişilik bir erkekler hapishanesinde, gece koğuş kapatılınca, insanlar birbirlerine nasıl hitap ediyor görsün herkes, mayınsız sahada kelebek toplamıyoruz. Yine de içimden bir ses bu uyarıyı dinlememi, hiç olmazsa bundan sonra kendimle ilgili bir şey koymamamı söylüyor, iç sansür diyorlar ya, mahalle baskısı. O zaman ne koyacağım? Bunun cevabını bulamadım. Samimiyetin kazandırdığına inanıyorum, bu bir, mevcut şair saygınlığıyla çok sorunum var, bu iki, bu iki sebepten buranın kişisel - özel her ne ise o olmasında bir kötülük yok, şiirin kirlenmesi lazım derken şiir kazansın istiyordum, kirlendi, kazanmadı mı, bence kazandı, onun gibi, şair de belki biraz kirlenirse, şair kazanır. "Kirlenmek güzeldir", nasılsa - nasıl olabiliyorsa, hâlâ bir Omo var.

Bu blog o hayaleti devamlı peşimden gelen "Ahmet Güntan"ın resmi bloğu değil, benim kişisel bloğum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder