19 Haziran 2013 Çarşamba

[ Hepimiz Çarşı’yız, kartalozlaşmaya karşıyız. ] İstanbul’da başlayan forumlara katılıyorum, içimdeki Kartaloz diyor ki “Ya, çok gördük bu forumlardan, bir şey çıkmaz bunlardan” - Sus, Kartaloz, sinisizmin sırası değil, önce bak, sonra düşün. Gezi Parkı’nda bir rastafar kız görüyorum, Kartaloz diyor ki “Bak işte marjinal biri, ne çıkar ki bundan” - Sus, Kartaloz, bak yanındaki genç Kürt ona senin gibi bakmıyor, sabret belki anlarsın. Biri “Atatürk” diyor, Kartaloz “Şimdi bunu burada döverler” diye fısıldıyor - Sus Kartaloz, bak işte dövmüyorlar. Bir grup bağırıyor: “Halkların kardeşliği”, Kartaloz gülüyor: “Hayal kurma, Kemalistler bunu nasıl kabul eder” - Bilmiyorum Kartaloz, bak gördün Kemalistler alkışlıyor işte. Herkes bağırıyor: “Faşizme karşı omuz omuza”, Kartaloz atlıyor: “Öyle derler de sonra yüzde 92 oy verirler faşizme” - Her şeyi sen mi gördün, sen mi anladın, belki koşullar değişti Kartaloz, belki vermezler, yolu tıkama. Cevap veriyor Kartaloz: “Ya bırak bu düşleri, sıradan insan sabah işe gitmek ister” - Kartaloz, gel, her şeyi illâ kutuya koyma. “Ama” diyor Kartaloz, “Biliyorsun, o kutu dediğin yılların içinden gelen deneyimler” - Hayır Kartaloz, bu sefer seni dinlemeyeceğim, kendime daha bu olayların başladığı ilk gün söz verdim, Kartaloz’u dinlemeyeceğim, kartalozluk yapmayacağım, bakacağım, yaşayacağım, gözleyeceğim, düşüneceğim, sonra tekrar geri döneceğim, yine bakacağım, düşüncelerime yapışmayacağım, sanki dünyayı ilk defa görüyor gibi anlamlandırmaya çalışacağım, yan yana gelmeyeceğine emin olduğum şeyleri bırakacağım yan yana gelsin, olgunun önüne geçince kuru bir gururdan başka ne geçecek eline, hayır, seni dinlemeyeceğim Kartaloz’um benim, yeni kutular açacağım kendime, belki sonunda senin kartalozluğun haklı çıkar, onu o zaman düşünürüm, ne yani sen hiç mi yanılmayacaksın Kartaloz, yıllardır devamlı geçmişin gölgesi altında kımıldamadan yan gelip yatmış bu değerli kavramlarından hiç mi vazgeçemeyeceksin, ne yani, önünde olupbiten şeyin içinde yeni bir cevher olma ihtimali hiç mi yok, niye korkuyorsun yanılmaktan bu kadar, bundan 6 ay sonra haklı çıkıp kazanırsın diye ben şimdi şurada burnumun dibinde olup biten şeylere yeni bir gözle bakmayı denemeyeyim mi, ne yapsın bu gençler, “Aaa bak gerçekten bu Kartaloz haklı” deyip otursun mu, sana tarihi çok iyi bildiğin için paye mi versinler, “Bak bak bak Kartaloz nasıl da bildi”, bilme, bu sefer bilme, yeninin heyecanına kapılmazsan haklı olmanın çürüklüğünü yaşarsın devamlı, devamlı haklı - devamlı çürük, “Bu böyle olmaz çünkü şu şu olursa ardından şunlar gelir, bilmemne de öyle başlamıştı ama sonunda ne oldu”, aç yahu göğsünü yanlışlara, yanılırsın ne olur, çok mu gururun kırılır, hayalkırıklığına hazır olmazsan bir heyecan kalır mı hayatında, bak işte bir şeyler oluyor, sen önleyemezsin ki olanları, oluyor işte, çocuklar gibi anlamaya çalış: - “Baba, o abilerin maskesi uzay maskesi mi?” - “Hayır yavrum, o gaz maskesi”, ilk günden etiketleme, zaten üç etiketin var elinde, sen onu dört beş altı yapmayı dene, ya da bırak bitsin sonra beraber etiketleriz, “Bu buydu” deriz, “Şurada yanlış yaptık” deriz, “Yine yanıldık” deriz, “Biz hiç adam olmayacağız - düş peşinde koşmaktan yorulmadık” deriz. Tehdit altındayız Kartaloz, ne oldu da polis bizi öldürmek istedi, bunu öğrenmek istemiyor musun, anlamak için önce beş dakikalık bir saygı duruşu yap olanbitene, sonra başlarız konuşmaya, anlamaya, kutulara koymaya, acelen ne, zaten olup bitiyor işte, sen olanbiteni durduramayacağını öğrenemedin mi, bak Kartaloz bak, bakmak her güzelliğin birinci şartıdır, her şeyi anlayan bilen öngören adam zaten ölmüş bitmiş demektir, ben söz verdim kendime, daha ilk gün, Gezi Direnişi boyunca kartalozluk yapmayacağım, durup bakıp çocukların şaşkınlığını yaşayacağım, nasıl oldu bu, nasıl bir adam çıkıp da Duran Adam oldu, Rastafarla Kıvılcımcı nasıl yan yana geldi, Akşam Azarlayıcısı’nın öfkesi nasıl bu kadar değişik insanı bir araya getirdi. “Aman, çıkmaz bir şey, dağılırlar” diyor Kartaloz, belki, belki dağılırlar, ama şu an tam önünde yan yana duruyorlar, nedenini öğrenmek istemiyor musun? Var öğrenmek istemeyenler, ama ben kendime söz verdim, onlardan olmayacağım, kimseye tehdit oluşturmadığını gözümle gördüğüm bu kalabalığı muktedirler niye öldürmek istedi, bunu öğrenmeden Kartaloz’u konuşturmayacağım, nedir burada bu kadar kızılan, neyi tehdit ediyorlar bu insanlar, madem bu kadar çok biliyordun her şeyi neden bu patlamayı önceden öngöremedin - neden önceden patlayacağını bilemedin. Bir çeşit biber gazısın sen de, beni felç ediyorsun Kartalozcuğum, bak sana ne diyeceğim, sık bakalım, sık bakalım, biber gazı sık bakalım, kaskını çıkar, copunu bırak, delikanlı kim bakalım?

9 yorum:

  1. bu ülkede iki kuşak yapıbozumcudur, bir siz 68 kuşağı bir de sizin çocuklarınız olan biz 90 kuşağı.. bu baba-oğul ilişkisi bile bir direnişin özetidir,

    baba..

    YanıtlaSil
  2. Sevgili kartoloz Ahmet Güntan bey, keşke her kartoloz sizin gibi olsa. Bu arada kartoloz olduğunuz için bilmiyor olabilirsiniz, Kesmeşeker diye harika bir grup var. Yazınızı okuduktan sonra açtım şarkılarını dinlemeye başladım. İyi geldi. Siz de dinleyin. Belki size de iyi gelir. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. yo, ben kartoloz değilim Allah'a şükür :) yükselir içimden öyle sesler bazen ama değilim, o yüzden kesmeşeker'i biliyorum. selamlar, sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. kartolozdan korkmaya gerek yok. helikopter kullanmayı bilmediğinden gezi'ye yürüyerek geliyor. yürüyerek gelirken -eller iki yana açık ve baş kontrollü iniş için sabitlenmediğinde- kartoloz illa gerinir. başına vurmanın alemi yok. şükürler olsun allah vücutlarda uygun boşluklar bırakmıştır ki doğru seslerin tek adamı dimdik oturup keyfine bakmasın. kaysın, of desin, çığlık atsın. kartolozu erken ölenin, barışması anlamsız olur. kartolozuyla öpüşmeyen mi var, "Valla dil değmedi!" demekle olmuyor.

    YanıtlaSil
  5. valla ne dediğini tam anlamadım. anladığım kadarıyla senin "kartaloz" dediğin "deneyim", ben deneyime karşı değilim, "kartaloz"u kartlaşmış - defteri kapatmış - herşeyi bilen - kavramlarına güvenen - bakmayı unutmuş ölmüş anlamında kullanıyorum. çok var öyleleri etrafta bugünlerde. bu yazıdaki kartaloz da aslında ben değilim, öyle anlayanlar var, Allah'a şükür değilim, ama içimdeki yüzlerce ses, yüzlerce altbenlikten biri, dramatik anlarda kafasını çıkarır, ama ben ona sus derim.

    YanıtlaSil
  6. Kartaloz olmadığınızı biliyorum, 24 yaşında bir filinta olarak içimden bir fırlamalık yapıp size laf atmak geldi, o kadar. Bizimle olduğunuz için teşekkürler. Tekrar sevgiler...

    YanıtlaSil
  7. Kartalozu azarlamanız hoşuma gitmişti. Kartalozun kafasını kolayca çıkarabileceğini, azarlanıp tokatlanabilecekken, kafasını hiç çıkarmıyormuş gibi düşünmenin anlamı yok demek istemiştim. Yorumlara yorum yapmıştım. Herkese tebelleş olur kartaloz, görmezden gelip yemin ederim bana olmuyor demenin anlamı yok demek istemiştim. Sözüm temizlik andı içmeye düşkün çokbilinçli yanımızaydı, sizin bir yanınıza değil. Kartalozu hırpalamanızı övdüm, başka bir şey yok. Lütfen beni sinirlendirmeyin, sizde olmadığını biliyorum, deneyim falan da demiyorum, geziye yürüyerek gelen birinde kartaloz gerinir elbette dedim, yürüyendeki yüz sese çarpan yüz sesten dolayı. Seviyoruz sizi işte, laflamak istiyoruz vb. Azıcık paralamasınız ölürdünüz sanki, sonuç olarak gerildim, üzüldüm, laflama isteğime tekme atıldı, yorumun anlaşılmaz bulundu, geri çevrildim, benden hoşlanılmadı. Hoşlananlar böyle şeylere üzülürler. Çok selamlar.


    YanıtlaSil
  8. ya "adsız" biraz rahat ol allah aşkına.

    YanıtlaSil
  9. Tamam.
    Şu şarkıyı paylaşayım, çok güzel, Mustafa Sandal sıkıcı biri, hoş değil, ama bu albümü şahane.

    http://www.youtube.com/watch?v=TwgOp7Itnbg

    Yorumlarımı paylaşmaya devam edeceğim, kırgınlığım geçince. İyi geceler.

    YanıtlaSil