Şimdi her zaman bir canavardı, ama şimdi daha çok canavar, kızdığın şeyi yok saymak çoğunlukla mümkün olmuyor, kızıyorsun. Ben ( herhangi ) bir şeye kızınca, kızgınlığımı iki üç gün tartıyorum, neye kızgınım onu bulmaya
( şimdinin gücünü kırmaya - tüme varmaya ) çalışıyorum, bulduğumu da sen diye birine seslenerek yazıyorum. Seninle girdiğim bu tartışma günler boyunca benim içimde kendini tarttığı ( benim zeminimde karşıtlıklarını anladığı ) için o sen artık ben oluyorum. Kendimi paranteze almıyorum ( merak etme ), ben aslında sende kendime engel koyuyorum, yazıyorum ki sende beğenmediğimi ileride kendimde yakalamayayım, benim çabam bu, için rahat olsun, o sen yalnızca sen değilsin, benim de. Hayır, o sen dediğin illâ da benim diyorsan, sen de benim gibi yap, tart bul bakalım sen bende neye kızıyorsun? Tüme öyle her şeyde olduğu gibi ( kolayca ) online varılmıyor, biraz çaba harcamak lazım. Karışık mı oldu? Bir de şunu deneyelim: Benliğe sahip olmanın şartı ötekinin olmasıdır. Ötekinin olmadığı yerde insan, insan olmaktan çıkar.