11 Ocak 2014 Cumartesi

[ Josh Bell: Biri, Yamyamlığın Başka Bir Savunmasını Daha Ortaya Koyma İhtimalinden Çekiniyor ]

“Bir filmi öpemezsiniz” demiş Jean Luc Godard ve bu genellikle doğru, yani öpüşmeyi siz başlatamazsınız. Film isterse öpüşmeyi kendisi başlatabilir, çok daha uzun boylu olduğu için, eğilerek, karşı koymak ne mümkün, zaten gereğinden fazla kibar davranırdınız ve nezakette her zaman geçirgen bir şey vardır, Romalı şairlerin önemle belirttiği gibi. Demek ki Film ile aranızda bir öpüşme gerçekleşebilir ve bu harika olabilir, Film ne kadar çok alâkasız olursa ve seyretmek için ne kadar çok para ödemek zorunda kaldıysanız o kadar daha harika, filmlerde fahişelerin biraz fazla özel olduğu için öpüşmekten hoşlanmadıkları söylenir ama, gerçi ben aynı fikirde değilim, çünkü bazen insanoğlu seni tanımladığını bir öpücükle göstermek ister, senin yüzü olan gerçek biri olduğunu ve, kesenkes, yüzün nerede olup nerede olmadığını bildiklerini adeta sana ispat etmek ister ve böylece sen de bilirsin ki, hiç şüphesiz, ikinizin de ödemesi yapılmıştır. Fakat bununla şimdi kendini kötü hissetmeni istemem ve özür dilerim, çünkü sen gerçekten öpülebilir birisin, şu ana  kadar filmlerde oynamasan bile, pencere ve anahtar  deliklerinden seni gözetlediğim kadarıyla öylesin. Çoğu kez elinde bir kitapla görünüyorsun  ve Tanrı bilir kafanda ne çalıyor - seni kendi kendine defalarca tekrar ederken hayal ediyorum, “at yolu biliyor, at yolu biliyor” - ve hatırlıyorum: film konusunda Jean Luc Godard kadar bilgili birinin bile biraz kafası karışmıştır. Filmi öpebilirsin, eğer Film seni öpmek istiyorsa. Bütün mesele, sonunda, Filmin senin dudağına pek o kadar meraklı olmaması.