Sanırım 1990 yılıydı. ODTÜ İnşaat anfisinde Türk şiirinin yaşayan büyük ustalarından İsmet Özel’le “Şiirsizliğimiz” üstüne bir söyleşi gerçekleştirmiştik. Lise yıllarından beri şiirle ilgilenmiş, şiiri hayatımın merkezi meselelerinden biri kılmıştım. Özel, “şiirsiz” bir kültürelliğin, siyasallığın ve toplumsallığın ne denli bir çürümüşlüğü ve kalitesizliği yaşattığını, şiire verilen değerin bir toplumun ahlaki, vicdani, siyasal ve toplumsal sorumluluk ve müktesebatını gösterdiğini, kendine özgü bir üslupla karşısında bulduğu üniversite öğrencilerine aktarmaya çalışmıştı.
Şiire İsmet Özel’le başlamadım elbette, ne de İsmet Özel’le şiiri bitirecektim. Kimi zamanlarda şiir yazdığım için kendi kendime kahrettim. Kimi zamanlarda, özellikle sıkıntılı zamanlarımda şiirin saçağı altına sığınmanın sağaltıcı etkilerini hissettim.
Mevlana, Yunus Emre, Fuzuli, Baki, Nef’i, Nedim, Şeyh Galip, Mehmet Akif, Necip Fazıl, Nazım Hikmet, Sezai Karakoç, Turgut Uyar gibi merkezi figürlerini genelde hep şairlerin oluşturduğu bir kültürel iklimde yetişmenin bedeliydi belki şair olmak. Ben kendime asla şair demedim. Ama bana şair sıfatını uygun görenlerin bu tavsifini de reddetmedim. Çünkü bana kalırsa şair olmak, sufi olmaktan da, filozof olmaktan da, sosyolog olmaktan da, aydın ya da siyasetçi olmaktan da daha yeğ gelmişti hep.
***
1980’li yıllarda şiiriyle temayüz etmiş Ahmet Güntan ile yeni kuşağın yıldızı parlayan şairlerinden Efe Murad’ın birlikte hazırladıkları bir dergi Cehd. Ücretsiz dağıtılıyor. İlk sayısını Mimar Sinan’ın şaheseri Süleymaniye Külliyesi’ni gezerek hazırlamışlardı ve Süleymaniye Kurufasulyecisi’nin de yardımıyla dağıtmışlardı. Cehd’in gerek hazırlanışı, gerek dağıtılışı, gerekse içerdiği şiirlerin yazılma serüveni “şiir için alan araştırmaları” alt başlığını doğruluyor. “Alan araştırmaları”nın ikinci sayısı geçtiğimiz günlerde postadan elime geçince sevindim. Konyalı doktor şair dostumuz, ‘Ücracı’ Murat Üstübal’ın da dergide yer aldığını görmek sevincimi bir kat daha artırdı. Sade kapak düzeniyle dikkat çeken Cehd’in şairlerin şiir yazma azmini bilemeye dönük bir çaba olduğunu keşfetmek güç olmasa gerek.
Murat Üstübal, Efe Murad ve Ahmet Güntan bu kez teknoloji mağazalarını gözlemlemişler. Murat Üstübal Konya’daki Kulesite Teknosa mağazasını, Efe Murad West Windsor Best Buy mağazasını, Ahmet Güntan İstanbul Taksim Teknosa mağazasını gezip gözlemleyip bu gözlemlere dayanarak birer şiir yazmış.
Cehd’in bundan sonraki sayılarında İlhan Berk ve Serkan Işın’la “süpermarket”, Hakan Arslanbenzer’le “sinagog”, Lale Müldür’le “Beyoğlu”, Güven Turan’la “kuş, çiçek, böcek”, Ömer Şişman’la “havaalanı” alan araştırmaları projelerine yer verilecek.
***
Ahmet Güntan’ın Cehd’de yer alan Parçalı Ham 9, Teknosa Kayıtları [.] şiirinin giriş bölümünü buraya alıntılıyor ve Allah’ın hepimize ‘cehd’ vermesini temenni ediyorum:
“A: Sabah kalkar kalkmaz Ahmet Güntan’ın içine uyanmak istiyorum [ .]
A: Ahmet Güntan ne [?]
B: Benim [ . ]
A: O zaman size NOKIA 9500 COMMUNICATOR verelim,
yataktan kalkmadan bağlanırsınız [ . ]”
Murat Güzel, 2006-12-20, Memleket gazetesi, Konya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder