Murat Nemet-Nejat, Romeo ve Romeo.'yu sanki tek derdi eşcinsel aşk olan bir kitap gibi çevirince [ EDA ], sonra da her yaptığı konuşmada benden "gay poet" [ gay şair ] diye bahsedince, sanırım 2007'de, Latvia'dan bir mektup almıştım, beni Gay Şiir Festivali'ne çağırdılar, tabii ben James Baldwin'in bir çocuğuyum, onlara cevabım şu olmuştu: Eşcinsel olmama rağmen, hiçbir zaman gay biri olmadım
[ Although I am an homosexual, I have never been a gay person ]. Gelen cevaba da çok gülmüştüm: Hmm. Alright
[ Ha, tamam ]. 2000'lerde, kalkıp 1960'lar akılyürütmesiyle cevap verir misin?
Uzun zamandır, bu konudaki duygularımı bugünün akılyürütmesine anlatamayacağımı bildiğim için susuyorum, ama Edward Albee bir çıkış yapmış, Albee'yi biz Kim Korkar Virginia Woolf'tan? oyunundan tanıyoruz, hani şu [ Elizabeth Taylor ve Richard Burton'ın oynadığı ] filme de çekilen oyunun yazarı. Albee, bu yıl, 23. Lambda Edebiyat Ödülleri'nde Öncü Ödülü'nü almış, ödül konuşmasında şöyle demiş: Gay ya da lezbiyen olan bir yazar kendini aşabilme yeteneğini göstermelidir. Ben gay yazar değilim, yazarım ve aynı zamanda hasbelkader gay'im. Bizi sınırlayan her tanım üzüntü vericidir. Tabii, bayağı patırtı kopmuş. Çıkan eleştirilere verdiği cevap şu: Soyut dışavurumcu ressamlar hakkında konuşulurken, kim onları hetero ya da gay olarak ayırıyor ya da tanımlıyor? Hiç kimse. Bu ayrım yalnızca yazarlara yapılıyor, bunu gülünç buluyorum.
Ben gay sıfatını toptan gülünç buluyorum. Mesela şurada yakılan insanlara eşcinsel diyebiliyoruz ama gay diyebiliyor muyuz? Ama mesela bunlara gay diyebiliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder