8 Haziran 2011 Çarşamba

Dostoyevski'nin izinde 1 [ 07.06.2011 Cenevre ].

Mont_Blanc Caddesi,
16 numara, Dostoyevski'nin
Cenevre'deki ikinci evi.

APOLLON NİKOLAYEVİÇ MAİKOV'a
Cenevre 16 - 28 Ağustos, 1867

... öylesine garip bir memlekete geldik ki, burada Rus insanının yüzü, Rusça kitaplar, Rus düşünce ve ilgisi olmadığı gibi, tek bir dost yüz bile yok. Şunu sana bütün kalbimle söyliyeyim ki memleket dışında yaşayan Ruslarda eğer biraz his, biraz zeka varsa, bütün bunların farkına varamayıp, kendilerini nasıl perişan hissetmediklerini, gerçekten anlıyamıyorum. Belki bu gördüğümüz yüzler, birbirlerine karşı dost yüzlerdir ama, bizlere karşı değil. Gerçekten böyle bu! Memleket dışındakiler nasıl dayanabiliyorlar buna Tanrım! Memleket olmadan, hayat bir işkence.

............................................................

APOLLON NİKOLAYEVİÇ MAİKOV'a
Cenevre 9-12 Ekim 1867

Sara krizlerim ve basurlarımla bütün bunlara katlanmam gerekiyor. Ayrıca son derece kasvetli ve sinir bozucu bir yer. Halka gelince son derece kendini beğenmiş ve kurumlu kişiler. Böylesine bir kibirlilik ise, garip bir budalalığın şaşmaz bir şekilde dışarı vurmasından başka bir şey değil. Burada her şey, son derece iğrenç, içi geçmiş, üstelik de pahalı. Halk devamlı olarak sarhoş!


Dostoyevski bu evde 1868'de
yaşamış ve yazmış, tabela
öyle diyor. Posta Sarayı'nın
dibi, Leman Gölü'ne ve Carnivor
Garı'na çok yakın.
KIZKARDEŞİ VERA VE KAYINBİRADERİ ALEXANDER PAVLOVİÇ İVANOV'a
Cenevre, l Ocak, 1868

Bu süre içinde devamlı olarak yazıyor ve yazdıklarım da yok ediyordum. Aralık ayının sonuna kadar romanınım birinci kısmını
[ Budala ] bile Roussky Viestnik'e yollayamadım. Ocak sayısı için istiyorlardı ama, korkarım ki, yazı gecikti. Şu anda, benim için her şey bu eserime bağlı: Varolabilmem, günlük ekmeğim ve bütün geleceğim.

............................................................

Her neyse, Cenevre. Mont Blanc'ın görünüşü, göl ve ondan akan Rhone nehri olmasa, son derece sıkıcı bir yer. Ben, bunun böyle olduğunu daha evvelden de biliyordum ama [ ... ] tesadüfen geldiğimiz bu şehirde, şartlar, kışı geçirecek başka bir yer bulmamıza engel olup, durumumuzdan dolayı bizi burada kalmak zorunda bıraktılar.

............................................................

Son bir aydan beri, belki de biraz daha fazla, yeni bir yere taşındık. İki odası çok hele bir tanesi öylesine sıcak oluyor ki, insan orada gerçekten çok rahat bir şekilde çalışma imkanlarını buluyor. Cenevrede ısı bu güne kadar sıfırın altında sekizden aşağı hiç düşmedi.

............................................................

Anna Grigorovna anne olacak. Bu sebepten elimde muhakkak param olması, hatta biraz da yedek akçemin bulunması lazım.

Sağdaki Anglikan kilisesinin
yapım tarihine baktım, 1853,
demek ki Dosto buradayken
kilise de buradaymış.
YEĞENİ SOFİA ALEKSANDROVNA'ya
Cenevre, l Ocak 1868

Şimdi de, gece gündüz, bunun üzerinde çalışmaktayım. Kitabın fikri çok eski, ama daima, eskiden beri beğendiğim bir fikir. Ama kadar bunu ortaya çıkaracak cesareti kendimde bulamadım. Eğer bu çalışmaya başlıyorsam, bunun tek sebebi son derece umutsuz bir durumda olmamdan ileri geliyor. Ana fikir, gerçekten mükemmel bir asil adamın hikayesi. Bu ise dünyada yapılabilecek işlerin en zoru, hele bu günlerde. Bütün yazarlar, sadece bizimkiler değil, yabancılar da, mutlak güzelliği belirtebilmek için bir sürü arama yaptılar, ama hepsinin çalışmaları birbirine eşitsiz oldu. Zira bu son derece güç bir şey. Burada ana fikir güzellik. Ama bu fikirler, bizde olduğu gibi, medeni Avrupa'da da uzun zamandan beri sallanıp durmada. Dünya üzerinde, gerçek ve mutlak güzelliği temsil eden tek bir kişi vardır, o da Hazreti İsa.

............................................................

Romanın ismi Budala ve bunu sana adıyorum Sofia Alexandrovna.

............................................................

Günlük hayatım şöyle geçiyor: Geç kalkıyorum ateşi yakıyorum (son derece soğuk burası), kahve içiyoruz ve ben çalışmaya başlıyorum. Saat dört sularında bir lokantaya gidip, iki franka (şarapla beraber) yemek yiyorum. Anna Grigorovna evde yemeyi tercih ediyor. Yemekten sonra bir kahveye gidip, kahve içiyor ve MoskovsTcoie Viedomosti (Moskova Haberleri) ile Golos'u [ Moskova'nın sesi, önemli bir gazete ]A'dan Z'ye kadar okuyorum. Hareket etmek için yarım saatlik bir yürüyüşten sonra eve dönüp yeniden çalışmaya başlıyorum. Yeniden ateşi yakıyorum, kahve içiyoruz ve çalışıyorum. Anna Grigorovna, son derece mutlu olduğunu söylüyor. Cenevre, sıkıntılı manasız, Protestan ve budala bir şehir. Rezil bir iklimi var ama, çalışmak için gerçekten mükemmel.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder